top of page
Yazarın fotoğrafıyapaybuzeka

Keşifleriyle Tarihe Yön Veren Çağdaş Bilim Kadınları ve İstatistikler

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sadece tarihin sayfalarında sessiz kalmış kadın kahramanların hikayelerini anmakla kalmaz, aynı zamanda kadınların azmi ve yılmaz ruhunu kutlar. Bu gün, bilimden sanata, teknolojiden edebiyata kadar pek çok alanda tarihin akışını değiştiren kadınların başarılarını ve karşılaştıkları zorlukları anlatır.


Nobel Ödüllü Marie Curie, radyoaktivite alanındaki devrimci çalışmalarına rağmen cinsiyetçilikle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bilgisayar biliminin öncüsü Ada Lovelace ise, erkek egemen bir sektörde, kadın olarak önemli katkılarda bulunmuştur.


Bilimden sanata, her alanda kadınların gösterdiği bu direniş ve başarı, gelecek kuşaklara ışık tutuyor. Bu tarihi gün, kadınların zorluklar karşısındaki cesaretini ve insanlık tarihinin akışını değiştiren katkılarını yüceltir. Bu öncü kadınların mirası, sadece geçmişte değil, bugün ve gelecekte de bize ilham vermeye devam ediyor.


Maria Curie

Marie Curie, bilim tarihinde çok sayıda önemli başarıya imza atmıştır. En dikkat çekici başarılarından biri, radyoaktivitenin keşfidir. Ayrıca, I. Dünya Savaşı sırasında kullanılan mobil bir X-ray cihazını geliştirmiştir. Kocası Pierre ile birlikte radyoaktif elementler Polonyum(PO) ve Radyumu(RA) keşfeden Curie, radyoaktif izotopları ayırma yöntemlerini de geliştirmiştir. Marie Curie, 1903 yılında fizik alanındaki çalışmalarıyla Nobel Ödülü'nü kazanarak bu alanda ödül alan ilk kadın unvanını elde etmiştir. Bu büyük başarısının ardından, kimya alanında da Nobel Ödülü'ne layık görülerek, iki farklı bilim dalında Nobel Ödülü kazanan eşsiz bir bilim insanı olarak tarihe geçmiştir.


Ada Lovelace

Ada Lovelace, bilgisayarların günümüzdeki halini almasından çok önce, bilgisayar programlamasının ilk ismi olarak tanınır. Charles Babbage'ın tasarladığı analitik motor için yazdığı notlar, bugünkü bilgisayar algoritmalarının temelini oluşturur. Lovelace'in analitik motor için geliştirdiği teorik yöntemler, onu bilgisayar biliminin öncülerinden biri yapar ve bilgisayar bilimindeki kadınların öncü rolünü vurgular, bu da onu teknoloji tarihinin önde gelen figürlerinden biri haline getirir.


Anna Mani

1918 yılında dünyaya gelen bu kadın bilimci, o zamanlar kadınların bilim eğitimi almasının ya da toplumsal normlara karşı çıkmasının mümkün olmadığı bir dönemde yaşamıştır. Buna rağmen, bu engelleri aşarak meteoroloji üzerine araştırmalara başlamış ve Prof. CV Raman ile birlikte çalışarak bu alana önemli katkılarda bulunmuştur. Güneş ışınımı, rüzgar enerjisi ve ozon konularındaki araştırmaları ile uluslararası alanda tanınmış ve sonrasında Hindistan Meteoroloji Departmanı'nın Baş Yardımcı Direktörü olmuştur.


Vera Rubin

Rubin, evrenimizi bir arada tutan tuhaf bir güç olan karanlık maddenin varlığını ortaya çıkardı. Bu katkısı, 20. yüzyılın en önemli keşifleri arasında sayılıyor ve pek çok kişi tarafından Nobel Ödülü'nü hak eden bir çalışma olarak görülüyor. Rubin doktorasını Georgetown Üniversitesinde, Profesör Doktor George Gamow’un yanında yaptı. Doktora tezini 1954’te bitirdi. Bu tezde, galaksilerin rastgele uzaya dağılmadığını bunun yerine gruplar halinde olduklarını göstermeye çalışıyordu. Bu galaksi topluluklarının var olduğu teorisi yayınlandıktan 20 yıl sonrasına kadar kabul görmeyecekti.


Rosalind Franklin

1920 yılında Londra'da doğmuş, 1958'de yine Londra'da vefat etmiş İngiliz bir bilim insanıdır. Özellikle DNA molekülünün yapısal keşfine yaptığı katkılarla tanınan Franklin, genetik bilginin kodlandığı ve kromozomların bir parçası olan DNA üzerinde önemli çalışmalar yapmıştır. Franklin, ayrıca virüslerin yapısı hakkında yeni görüşler sunarak yapısal viroloji alanının gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.


Jennifer Doudna

Gen düzenleme teknolojisinde çağ atlatan CRISPR'ın öncü geliştiricilerinden biridir. Bu devrimsel buluş, genlerin yeniden yazılmasını mümkün kılarak, tıbbi araştırmaları kökten dönüştürme potansiyeline sahiptir. Doudna'nın çalışmaları, tıpta yeni bir dönemin kapılarını aralıyor ve genetik dünyayı yeniden şekillendiriyor.


Günümüzde bilim ve teknoloji alanlarında kadınların ulaştıkları başarılar ve aldıkları önemli roller, şaşırtıcı istatistiklerle destekleniyor. Bu istatistikler, kadınların bu alanlarda ne kadar ilerlediğini ve bu alanda ne kadar önemli bir yere sahip olduklarını gözler önüne seriyor. Kadınlar, bilim ve teknoloji dünyasında sadece varlık göstermekle kalmıyor, aynı zamanda bu alanları şekillendiren, ilerleten ve dönüştüren güçler olarak da öne çıkıyorlar.


  • GAFAM (Google, Apple, Facebook, Amazon, Microsoft) çalışanlarının dörtte biri kadındır.

  • Apple'ın liderlik kadrosunun %31,4'ü kadınlardan oluşmaktadır.

  • 1985 yılında, ABD'deki Bilgisayar Bilimleri bölümü mezunlarının %37'si kadındı.

  • Teknoloji odaklı girişimlerinin %37'sinin yönetim kurullarında bir ya da daha fazla kadın bulunuyor.

  • Teknoloji sektöründe çalışan erkeklerin %63'ü şirketlerinin cinsiyet açısından yeterince çeşitli olduğunu düşünüyor.

  • Mühendislik alanında erkek-kadın oranı 5:1'dir.

  • Google'ın küresel ölçekteki liderlerinin %25.5'i kadınlardır.

  • En az üç kadın yöneticiye sahip Fortune 500 şirketleri, %66 daha fazla yatırım getirisine (ROI) sahiptir.

 
Kaynaklar

留言


bottom of page