top of page
Yazarın fotoğrafıyapaybuzeka

Esnemenin Gizemi Çözülmüş Olabilir: İsteyerek Mi Esniyoruz?

Hepimiz günlük hayatımızda sıkça esneriz ama hiç düşündünüz mü? Bu basit ve sıradan görünen hareketin ardında ne gibi gizemler yatıyor olabilir? Esneme, genellikle yorgun olduğumuzda veya sıkıldığımız anlarda ortaya çıksa da gerçekte oldukça karmaşık biyolojik ve psikolojik süreçleri barındırıyor. Bu makalede, esneme durumunu daha iyi anlamaya ve esnemenin, insan psikolojisi ve sosyal davranışlarımızla nasıl iç içe geçtiğini anlamaya çalışacağız. Ve bol bol esneyeceğiz...


Esneyen bir kız.

Biyolojik ve fizyolojik olarak ele alacak olursak;


Esneme eyleminin (oscitation) fiziksel tanımı basit: Genellikle derin bir nefes alırken ağzın genişçe açılmasıdır. İnsanlarda esneme, yumurtanın döllenmesinden 20 hafta sonra başlar. Genellikle uyanırken veya yatarken (pandiculation) esneriz. Sıkıldığımızda ya da yüksek yerlerde esnememizin sebebi, kulaklarımızdaki basıncı dengelemektir. İlginç bir şekilde, başkalarını esnerken gördüğümüzde de esneriz. Esneme, sadece insanlarda değil, kuşlar ve balıklar da dahil olmak üzere, hemen hemen tüm omurgalılarda gözlenen, ağız açıklığına benzeyen bir davranıştır.


2500 yıl önce Hipokrates (tıbbın babası olarak anılan hekim. bkz; hipokrat yemini); esnemenin, vücudun kötü havayı atması gerektiği zamanlarda ortaya çıktığını öne sürmüştü. Günümüzdeki bilim insanları, esnemenin kan basıncımızı ve kalp atış hızımızı yükselterek bizi daha uyanık ve enerjik hissettirdiğini söylüyorlar. Bu, birçok sporcunun müsabakadan önce neden esnediğini açıklayabilir. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar; esneme sonrası kalp hızında, terlemede veya beyin elektrik aktivitesinde artış olmadığını göstermiştir.


tahta bir koltukta oturan uykusu gelen ve esneyen bir kadın

Esneme ve Beynin Soğuması


Yapılan araştırmalarda, sıçanların beyin sıcaklıkları, esneme öncesi ve sonrasında sürekli olarak ölçüldü. İlginçtir ki, bu sıcaklık, esnemeye başlamadan önce yükseldi ve esnemeden sonra üç dakika içinde normal seviyesine geri döndü. Bu da demek oluyor ki esnemek, beyin sıcaklığımızı ayarlamamızda bir rol oynuyor.


Muhabbet kuşları üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise çevre sıcaklığı arttıkça, bu kuşların esneme sıklığının da arttığı gözlemlendi. Çevre sıcaklığı vücut sıcaklıklarına yaklaştıkça, muhabbet kuşlarının daha çok esnemesi termal dengeyi sağlama çabası olarak yorumlandı.


Dr. George H. Gallup kürsüde konuşma yapıyor

Dr. Gallup ve ekibi tarafından esneme üzerine yapılan araştırmada, insanlara esneme videoları izletip, alınlarına soğuk ve sıcak paket yerleştirerek esneme tepkileri incelendi. Soğuk paketin bulaşıcı esnemeyi azalttığı, sıcak paketin ise esneme sıklığını arttırdığı gözlemlendi. Bu, beyin termoregülasyon mekanizmasının (canlının vücut sıcaklığını sabit tutma yeteneği), esnemenin oluşumundaki rolüne dair bir kanıt niteliğinde. Beyni etkili bir şekilde soğutmak için esneme sırasında gerçekleşen kas hareketleri yüzümüzdeki kan akışını arttırmakta; yani yüzümüzdeki kanın daha hızlı dolaşmasını sağlayarak, ısıyı vücuttan uzaklaştırmaktadır. Bu da esnemenin fizyolojik sonucudur. Esnediğimizde; ağzımızı açıp derin nefes almak beyne giden kanın sıcaklığını değiştirerek beyni serinletmekte ve gözlerden yaş gelmesiyle de kafamızdaki fazla ısı atılmaktadır. Size de bir esneme gelmedi mi?


Psikoloji Üzerine Ele Aldığımızda;

Araştırmalar, bir başkasını esnerken gördüğümüzde esneme eğilimimizin arttığını, bunun da empatiyle yakından ilişkisi olduğunu gösteriyor. Yani esneme, insanların birbirleriyle kurduğu sessiz ve derin bir iletişim biçimi olabilir. Psikologlar, esnemenin stresi ve sıkıntıyı azaltmaya yardımcı olduğunu, hatta grup içinde uyumu arttıran bir işlevi olabileceğini öne sürüyorlar.


Dr. Robert Provine esniyor

Örnek olarak; Dr. Robert Provine'in yürüttüğü çalışmalarda, bulaşıcı esnemenin yetişkin insanlarda sıkça görüldüğü, ancak otizmli bireylerde veya beş yaşın altındaki çocuklarda daha az rastlandığı bulgusu, esnemenin sosyal anlayış ve empatiyle olan ilişkisine dikkat çekiyor. Bu tür bulgular, esnemenin, yalnızca fiziksel bir gereklilikten öte, insanların sosyal ve duygusal dünyasıyla da derin bir bağlantısı olduğunu gösteriyor. Empati teorisine göre, birisini ne kadar yakın hissedersek o kişi esnediğinde bizim de esneme olasılığımız artar. Tanıdık bir yüze daha fazla 'esneme besliyoruz' diyebiliriz. Ek bir bilgi: Aynı hayvan türleri arasında da esnemenin taklit edildiği gözlemlenmiştir. Belki de bu, aynı koşullarda yaşayan ve aynı türler arasındaki hayvanların, evrimsel süreçte oluşan bir iletişim biçimidir. Ne dersiniz?



Şizofrenide Dopamin Salgısının Esnemedeki Gizemi


Şizofreni hastaları üzerinde yapılan araştırmalarda, esneme üzerine ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Normalde herkes esner, ancak şizofreni hastalarında bu durum değişiklik gösterebiliyor. Bazı araştırmacılar, esnemenin, beyindeki dopamin (beyindeki sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasal haberci molekül) seviyeleri ile ilişkili olduğunu düşünmektedir. Çalışmalar, şizofreni hastalarında dopamin yollarındaki bozuklukların, esneme alışkanlıklarını etkileyebileceğini gösteriyor. Bu kişilerin dopamin yollarındaki bozukluklar nedeniyle antipsikotik ilaçlar, esneme alışkanlıklarını azaltıyor. Yani, bu ilaçlar genellikle esneme sıklığını azaltıcı yönde etki gösteriyor. Ancak, tam olarak nasıl etki ettiğini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Peki, şizofreni hastaları esneyerek, beyindeki dopamin dengesini sağlıyor olabilir mi?


Şizofrenide Dopamin Seviyeleri Ne Şekilde Etkilenir?

  1. Dopamin Hipotezi: Beyindeki bazı bölgelerde aşırı dopamin aktivitesi, şizofreninin pozitif semptomlarına (halüsinasyonlar, sanrılar) yol açabilir.

  2. Stres ve Heyecan: Şizofreni hastaları da stresli veya heyecan verici durumlar sırasında dopamin salgılayabilirler. Ancak bu, genel popülasyona göre farklılık gösterebilir ve semptomların şiddetini etkileyebilir.

  3. Ödül Sistemi ve Motivasyon: Şizofreni hastalarında, ödül sistemine ilişkin aktiviteler veya motivasyonu arttıran durumlar dopamin salgılanmasını tetikleyebilir. Ancak, bu hastalarda ödül sistemi genellikle farklı çalışır ve dopamin salgılanması normalden az ya da fazla olabilir.

  4. Sosyal Etkileşimler: Olumlu sosyal etkileşimler, şizofreni hastalarında da dopamin salgılanmasını arttırabilir; ancak bu, kişinin hastalığının doğası ve sosyal etkileşimlere tepkisi ile değişebilir.

Esneme esnasında şizofreni hastalarındaki dopamin seviyeleri değişiyorsa; sizce, şizofreni hastalarında esneme, yukarıdaki hangi durum/durumları tetikliyor olabilir?


Sonuç olarak, esnemenin bilimsel sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, yapılan çalışmalarda biyolojik veya psikolojik önemli etkileri olduğu da görülmüştür.

Bunu okuduktan sonra kendinizi esnerken bulmuş olabilirsiniz. Umarım bu yazıyı sıkıcı bulduğunuz için değil, kafanıza esneme fikrini soktuğum için esnemişsinizdir.




 

Kaynaklar;

Comments


bottom of page